Yapay zeka uygulamalarıyla yapılan kişisel sohbetler her geçen gün yaygınlaşıyor. Ancak uzmanlar, bu dijital etkileşimlerin insan ilişkilerinin yerini tutamayacağını ve uzun vadede psikolojik riskler doğurabileceğini belirtiyor.
Uzman Psikolog Meysenaz Koser, yapay zekayla dertleşmenin geçici bir rahatlama sağlasa da, bu durumun yanıltıcı bir konfor alanı yaratabileceğini vurguluyor. Koser, “Bazı bireyler, yapay zekadan gelen yanıtları anlayış göstergesi olarak algılıyor. Ancak bu algoritmalar duyguları anlamıyor, sadece taklit ediyor,” diyor.
Koser, dijital etkileşimlerin psikolojik etkilerine dikkat çekerek şu 7 başlıkta uyarılarda bulundu:
1. GERÇEK TERAPİ İLE KARIŞTIRMAYIN
Yapay zeka destekli sohbetler, bireysel terapi süreçlerinin yerine geçemez. Gerçek bir psikologla kurulan iletişim, duygu analizi ve empati açısından çok daha derindir.
2. EMPATİ GİBİ GÖRÜNEN ALGORİTMA
Yapay zeka “anlıyor gibi” davranabilir, ancak gerçek anlamda hissetme yeteneği yok. Verdiği tepkiler programlanmış veri yanıtlarından ibarettir.
3. İNSAN İLİŞKİLERİNDEN UZAKLAŞMAYIN
Gerçek ilişkilerdeki yüz yüze iletişim, beden dili ve ses tonu gibi unsurlar ruhsal iyilik halini destekler. Dijital iletişimde bu faktörler yer almaz.
4. ALIŞKANLIĞA DÖNÜŞMEMELİ
Sürekli yapay zekayla konuşmak, sosyal çevreden uzaklaşmaya ve gerçek etkileşim ihtiyacının körelmesine neden olabilir.
5. GEÇİCİ RAHATLIK KALICI ÇÖZÜM DEĞİLDİR
Yapay zekayla kurulan iletişim, sorunları çözmekten ziyade sadece geçici bir rahatlama sunar. Duygusal yükleri hafifletmenin en sağlıklı yolu, bilinçli ve gerçek iletişimdir.
6. VERİ GÜVENLİĞİNİ UNUTMAYIN
Dijital ortama aktarılan kişisel duygular, bir gün bir veri olarak işlenebilir. Ayrıca bu platformlara ayrılan zaman, bireyin üretkenliğini ve gelişimini olumsuz etkileyebilir.
7. DUYGUSAL BAĞ GELİŞTİRMEYİN
Yapay zekaya aşırı bağlanmak, yalnızlık duygusunu derinleştirebilir. “Beni sadece yapay zeka anlıyor” düşüncesi, kişiyi gerçek dünyadan koparabilir ve psikolojik bağımlılığa dönüşebilir.




















