Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 7 Ekim Aksa Tufanı’nın yıl dönümünde sosyal medya hesabı X üzerinden dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Davutoğlu, Filistin direnişini Mahmud Derviş’in dizeleriyle ilişkilendirdiği mesajında, Gazze halkının yaşadığı acılara ve direnişine vurgu yaptı.
Davutoğlu paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Ey yürüyenler eğreti sözcükler arasında!
Sizden kılıç – Bizden kan
Sizden çelik ve ateş – Bizden et ve can
Sizden yeni bir tank – Bizden taş
Sizden gaz bombası – Bizden yağmur
Bizim üstümüzde de sizinki gibi gök ve hava
Hissenizi alın kanımızdan, çekip gidin
Danslı yemekli bir akşam partisine gidin
Bize düşen korumaktır şehitler gülünü
Bize düşen yaşamaktır dilediğimizce
Geldi artık çekip gitme zamanınız
Nerede isterseniz orada ölün ama ölmeyin aramızda
Yapılacak işlerimiz var toprağımızda
Burada bizimdir mazi
Bizimdir hayatın ilk sesi
Bizimdir bugün, bizimdir gelecek
Burada bizimdir dünya ve ahiret
Çıkıp gidin toprağımızdan
denizimizden, karamızdan
buğdayımızdan, tuzumuzdan, taşımızdan
defolun her şeyimizden!
Defolun
belleğimizdeki anılardan
ey yürüyenler eğreti sözcükler arasında!”
Mahmud Derviş’in şiirlerinden ilhamla başlayan paylaşımında Davutoğlu, 7 Ekim’i “sözü eyleme dönüştüren ve putları yıkan beyaz kanatlı bir neslin haykırışı” olarak nitelendirdi.
Davutoğlu, ilk kez 24 yaşında gittiği Filistin’de tanık olduğu acıları hatırlatarak şunları söyledi:
“7 Ekim sabahı Filistin’in Mehmet Akif’i olan Mahmud Derviş’in bu satırları aklıma geldi. Tereddütsüz bir şekilde ‘işgal, soykırım ve apartheid’ altında yaşayan bir halkın direnme hakkı vardır dedim. Ağır eleştirilerle karşılaştım; ama büyükdedesi 1948’de, dedesi 1967’de, babası Sabra Şatilla’da sürgün veya şehit olmuş, kendisi abluka altında öleceği günü bekleyen bir nesilden ne beklenebilirdi ki?”
Davutoğlu, uluslararası toplumu ve bölgedeki bazı Müslüman liderleri de eleştirerek, “BM’in o güçlü devletleri kendi aldıkları kararlara saygı gösterselerdi, anlı şanlı Müslüman liderler kimi İbrahimi anlaşma adı altında, kimisi BMGK toplantısında soykırımcı Netanyahu’nun elini sıkmasaydı, Gazze’nin yiğitleri kılıca karşı kanlarını, çelik ve ateşe karşı canlarını koyarak ölüme koşarlar mıydı?” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “7 Ekim boşlukta olmadı” sözlerini hatırlatan Davutoğlu, bu ifadenin “en doğru tanım” olduğunu belirtti.
Gazze’de yaşanan yıkımın aynı zamanda bir efsanenin sonunu getirdiğini söyleyen Davutoğlu, paylaşımını şu sözlerle tamamladı:
“Evet, şimdi 7 Ekim öncesine dönmek, yaraları sarmak çok zor. Ancak Gazze’nin yıkılan enkazı altında sadece aziz şehitlerin bedenleri kalmadı; İsrail’in yüzyıldır ürettiği yalanlarla oluşmuş bir efsane de yerle bir oldu. İki yıllık soykırım, Nazilerle Siyonistler arasında özde ve yöntemde bir fark olmadığını da dünyaya gösterdi.
Gazze yıkılırken insanlık vicdanı dimdik ayağa kalktı!
Bu vicdanı uyandıran Gazzeli yiğitlere, dünyanın bütün meydanlarında ve stadyumlarında insanlık adına haykıran, Sumud ve Vicdan filosuyla Akdeniz’in dalgalarına atılan her dinden, milletten ve ırktan kahramanlara selam olsun!”




















