2025'in üçüncü çeyreği, Alman devlerinin farklı yollarda ilerlediğini net bir şekilde ortaya koydu. BMW Grubu (BMW, MINI, Rolls-Royce), geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre satışlarını %8,8 artırarak toplam 588.300 adetlik bir satış rakamına ulaştı. Yılın başından Eylül sonuna kadarki toplam satışları %2,4'lük bir artışla yaklaşık 1,8 milyon adede ulaştı. Bu büyümede özellikle MINI markasının %37,5'lik devasa sıçraması dikkat çekti. Ben bunu şahsen çok ilginç buldum. Henüz yeni MINI otomobillerini deneyimlemedim ama açık konuşalım, ben MINI'nin yeni modellerini pek beğenemedim.
Madalyonun diğer yüzünde Mercedes-Benz var. Mercedes-Benz Grubu (Otomobil ve Hafif Ticari) bu çeyrekte 525.300 adet araç satabildi. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre %12'lik sert bir düşüş anlamına geliyor. Yılın ilk dokuz aylık toplamında ise düşüş %9 seviyesinde. Özellikle markanın binek otomobil satışları üçüncü çeyrekte 441.500 adette kalarak %12'lik bir gerileme yaşadı. Mercedes Grubu, yıl başından Eylül'e kadar olan dönemde ise 1,6 milyon satış yaptı.
CEPHEDE KAYIP BÜYÜK: ÇİN VE ABD PAZARLARI MERCEDES'İ VURDU
İki marka arasındaki performans farkının en belirgin olduğu yerler, dünyanın en büyük otomobil pazarları olan Çin ve ABD oldu.
-
Çin Pazarı: Mercedes-Benz'in en büyük pazarı olan Çin'de satışlar üçüncü çeyrekte adeta çakılarak %27 oranında azaldı. Marka bu durumu "pazar ortamına" bağlasa da aynı dönemde en büyük rakibi BMW'nin satışları neredeyse sabit kalarak sadece %0,4'lük bir düşüş yaşadı. BMW tarafına göre Çin'de "kan kaybettiler" oysa ki. Bu durum, sorunun sadece pazardan değil, markanın kendi performansından da kaynaklandığını gösteriyor.
-
ABD Pazarı: ABD'de de durum farklı değil. Mercedes-Benz, ABD'deki stoklarını gümrük vergilerinden korunmak için dikkatli yönettiklerini belirtse de satışlar %17 oranında düştü. Buna karşılık BMW, aynı pazarda inanılmaz bir başarıya imza atarak satışlarını %24,9 gibi ezici bir oranda artırdı. ABD'deki en büyük Avrupalı markanın BMW olduğunu da dipnot olarak ekleyelim.
-
Avrupa pazarında Mercedes-Benz %2'lik mütevazı bir büyüme yakalarken, BMW bu bölgede de rakibini geride bırakarak %9,3'lük bir satış artışı elde etti.
TÜRKİYE PAZARINDA REKABET KIZIŞTI
Mercedes ve BMW'nin Türkiye'deki rekabeti ise farklı bir hikaye anlatıyor. ODMD verilerine göre premium pazarında ilk 9 ayda BMW 22.851, Mercedes-Benz ise 23.104 adet satış gerçekleştirdi. İki marka da yıl boyuna kıyasıya bir mücadele içerisindeydi. Mercedes, özellikle 6. aydan itibaren güçlü satış rakamlarıyla BMW'nin önüne geçti ve premium pazarında lider marka oldu. Onları hemen arkasından 17.016 adet ile Audi takip etti.
ELEKTRİK SAVAŞLARINDA ŞAŞIRTAN TABLO
Her iki markanın da geleceğini üzerine kurduğu elektrikli otomobil cephesinde ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Mercedes-Benz, üçüncü çeyrekte 42.600 adet tam elektrikli (BEV) otomobil satarak geçen yılla aynı seviyede kaldı (%0 değişim). Markanın genel satışları bu kadar sert düşerken elektrikli satışlarının yerinde sayması bir teselli gibi görülebilir. Ancak asıl sürpriz rakip cepheden geldi: Genel satışlarda fırtına gibi esen BMW, tam elektrikli satışlarında %0,6'lık bir düşüş yaşayarak 102.864 adet sattı.
BMW, tam elektrikli satışlarında küçük bir düşüş yaşamış olsa da bu haliyle bile Mercedes'in neredeyse 2.5 katı satış rakamına ulaştı. Markanın yeni tanıttığı ve "tarihinin en önemli projesi" olarak nitelendirdiği Neue Klasse platformu, bu başarıyı katlayarak artırma hedefi taşıyor. Bu durum, rakip Mercedes için işleri daha da zorlaştırabilir. Zira Mercedes cephesi, yeni CLA ve MMA platformunun mimarlarından olan önemli bir yöneticinin şirketten ayrılması ve C63 gibi ikonik bir modelin, 2 litrelik motoruyla kağıt üzerinde M3'ten daha güçlü olmasına rağmen satışlarda hayal kırıklığı yaratması gibi iç sorunlarla meşgul görünüyor. Diğer tarafta BMW, hedefe hiç olmadığı kadar odaklanmış durumda.
YENİ MERCEDES CLA: TEKNOLOJİSİ KURTARMAYA YETECEK Mİ?
Bu zorlu tabloda Mercedes-Benz'in en büyük umudu, geçtiğimiz aylarda tanıtılan ve markanın elektrikli geleceğinin temelini oluşturacak olan yeni CLA modeli. Tamamen yeni MMA (Mercedes-Benz Modular Architecture) platformu üzerinde geliştirilen ilk model olan CLA, sadece bir otomobil değil, aynı zamanda markanın teknolojik bir gövde gösterisi niteliğinde.
Yeni CLA, 750 kilometrenin üzerinde (WLTP) menzil sunma hedefiyle yola çıkıyor. Bunu, 100 kilometrede sadece 12 kWh gibi iddialı bir enerji tüketim değeriyle başarmayı planlıyor. Avrupa'da yapılan testlerde bu rakamın "fazla iyimser" olduğu aktarıldı. Aracın 800V'luk elektrik mimarisi sayesinde, sadece 15 dakikalık bir şarj ile 400 kilometre menzil kazanabilmesi bekleniyor. Kokpitte markanın kendi geliştirdiği yeni nesil MB.OS işletim sistemi görev yapacak.
Avrupa'da ilk teslimatları başlayan ve markanın elektrikli araç satışlarına çeyrek bazda %22'lik bir ivme kazandıran yeni CLA'nın, Türkiye lansmanının da bu ay içinde (Ekim 2025) yapılması planlanıyor. Ancak BMW'nin de Neue Klasse platformuyla güçlü bir cevap hazırlığında olduğunu da unutmamak gerek. Neue Klasse platformunda yükselen ilk araç iX3 oldu ve geçen ay tanıtıldı.
Üçüncü çeyrek rakamları, BMW'nin pazar dinamiklerine daha iyi adapte olduğunu ve önemli pazarlarda ivmeyi arkasına aldığını açıkça gösteriyor. Mercedes-Benz içinse yeni CLA'nın ve yolda olan GLC EQ'nun başarısı, sadece bir modelin satış rakamlarından çok daha fazlasını ifade ediyor; markanın gelecekteki rekabet gücünü ve pazardaki konumunu belirleyecek kritik bir sınav niteliği taşıyor.
