Türkiye otomobil pazarı genel olarak büyürken, Chery’nin Haziran ayında yaşadığı sert düşüş dikkatlerden kaçmadı. Markanın, yılın en kötü performansını sergilediği Ocak ayından sonra en düşük satış rakamına ulaşması, son dönemde yaşanan güvenlik tartışmalarının gibi problemlerin bir sonucu olarak yorumlanıyor.
Sosyal medyada bir kullanıcının, Chery Tiggo 7 Pro aracıyla takla atıp 80 metre sürüklenmesine rağmen hava yastıklarının açmadığını iddia etmesi büyük yankı uyandırmıştı. Bir başka Tiggo 8 Pro kullanıcısı ise kaza sırasında emniyet kemerinin kökünden koptuğunu öne sürmüştü. Kullanıcıların ortak şikayeti, hayati tehlike atlattıkları bu olaylar sonrası markanın kendileriyle yeterince ilgilenmediği ve tatmin edici bir açıklama yapmadığı yönündeydi.
"ÖNCE KULLANICI" FELSEFESİ SÖZDE Mİ KALDI?
Chery Türkiye'nin resmi sitesinde ve kampanyalarında sıkça vurguladığı "Önce Kullanıcı" felsefesi, yaşanan son olaylarla birlikte sorgulanır hale geldi. Mağdurlar, markanın başlangıçta ilgisiz kaldığını iddia ederken, Chery Türkiye'den kamuoyuna yansıyan şeffaf bir açıklama gelmemesi eleştirileri artırdı. Bu durum, markanın başka ülkelerdeki kriz yönetimiyle de çelişiyor. Örneğin, Chery Güney Afrika, benzer bir güvenlik sorunu yaşandığında derhal soruşturma başlatıp proaktif bir kampanya düzenlemişti.
Ironik bir şekilde, Chery Türkiye, kısa bir süre önce Şikayetvar platformu tarafından düzenlenen A.C.E. Ödülleri'nde "Müşteri Memnuniyetinde Başarı" ödülü kazanmıştı. Ancak mevcut kullanıcı şikayetleri ve markanın sessizliği, bu ödülün pratik hayattaki karşılığını tartışmaya açıyor.
5 YILDIZLI GÜVENLİK TESTLERİ VE GERÇEK HAYAT ARASINDAKİ FARK
Chery, modellerinin uluslararası güvenlik testlerindeki başarısıyla övünüyor. Chery Tiggo 7 Pro, bağımsız güvenlik kuruluşu ANCAP'ten 2023 yılında en yüksek not olan 5 yıldız almayı başarmıştı. Marka, bu testlerde Yetişkin Yolcu Koruması'nda %88 gibi yüksek oranlar elde ettiğini belirtiyor.
Ancak aynı ANCAP raporunun detaylarında, Tiggo 7 Pro'nun bazı çarpışma senaryolarında sürücü göğüs korumasının "Zayıf" (Weak) olarak derecelendirildiği tüketiciler tarafından gözlerden kaçmadı. Yaşanan kazalarda hava yastıklarının açmaması ve emniyet kemerinin kopması gibi iddialar, laboratuvar testleri ile gerçek hayat koşulları arasındaki farka dikkat çekiyor.
KAĞIT ÜZERİNDE 5 YILDIZ, GERÇEKTE NEREDE?
Markanın güvenlik konusundaki iletişim stratejisi de satış performansı kadar kafa karıştırıcı görünüyor. Chery Türkiye, 30 Haziran 2025 tarihinde resmi web sitesinde yayınladığı bir basın bülteniyle, "TIGGO serisi" modellerinin zorlu Euro NCAP testlerini başarıyla geçerek "beş yıldızlı güvenlik seviyesine" ulaştığını ilan etti.
Ancak bugün, haberin girildiği tarih itibarıyla, Avrupa'nın en yetkin ve bağımsız güvenlik kuruluşu olan Euro NCAP'in resmi veritabanında, bu tarihte veya yakın zamanda yayınlanmış, Tiggo serisine veya Chery modeline ait herhangi bir çarpışma testi sonucu bulunmamaktadır.
Sitede bu haberin girildiği tarih itibarıyla bulunan tek Chery modeli, testi Aralık 2022'de yapılmış olan ve raporda "perde hava yastığının planlandığı gibi açılmadığı" için ceza puanı aldığı belirtilen Omoda 5'tir. Bu durum, Chery'nin, bağımsız bir kurum tarafından yapılmış resmi bir testi değil, kendi bünyesinde "Euro NCAP protokollerine uygun" olarak gerçekleştirdiği bir testi, yeni ve resmi bir başarı gibi sunarak yanıltıcı bir pazarlama taktiği izlediği şüphelerini doğuruyor.
TÜRKİYE PAZARI CHERY'Yİ İKİNCİ KEZ Mİ UYARIYOR?
Chery, 2017 yılında yetersiz servis ağı ve "Çin malı" algısı nedeniyle Türkiye pazarından çekilmek zorunda kalmıştı. Markanın pazara yeniden iddialı bir giriş yapmasına rağmen, son dönemde yaşanan güvenlik ve müşteri hizmetleri krizleri, tüketicideki "acaba tarih tekerrür mü ediyor?" endişesini körüklüyor.
Geçmişte yaşanan servis sıkıntıları ve kullanıcı mağduriyetleri, markanın hafızalardaki yerini korurken, mevcut sorunlara şeffaf ve çözüm odaklı yaklaşılmadığını iddia eden bazı kullanıcılar, Chery'nin Türkiye'deki geleceği hakkında akılları karıştırıyor. Satışlardaki bu düşüş, markanın sadece araç satmakla kalmayıp, satış sonrası hizmet ve güveni de tesis etmesi gerektiğinin en net göstergesi olarak yorumlanıyor.