2025 yılı, Türkiye tarımı açısından doğal afetler ve hayvan hastalıklarıyla mücadele içinde geçiyor. Don, dolu, kuraklık gibi iklim kaynaklı felaketlerin ardından şimdi de şap hastalığının yayılması, hayvancılık sektörünü ağır bir krize sürüklüyor. Ülke genelinde hayvan hareketlerinin durması ve pazarların kapanması, üretici üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Hayvan ölümleri ve verim kaybı, gıda arzını tehdit ederken, ekonomik etkiler de giderek derinleşiyor.
Son olarak Türkiye genelinde etkili olan şap hastalığı, hayvancılık sektörünü alarma geçirdi. Bu yıl daha ölümcül bir seyir izleyen şap virüsü, hayvan ölümleriyle birlikte et ve süt üretiminde ciddi kayıplara yol açıyor.
81 ilde hayvan pazarlarının kapatılmasına neden olan salgın, üreticileri ekonomik olarak da zorluyor.
'2025 TARIM SEKTÖRÜ AÇISINDAN AFET YILINA DÖNÜŞTÜ'
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2025 yılının tarım sektörü açısından bir afet yılına dönüştüğünü belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Henüz ilk yarısında tarım sektörü için bir afet yılı haline gelen 2025 yılı üreticilerimizi zorlamaya devam ediyor.
Bu yıl yaşanan don, dolu, kuraklık gibi doğal afetlerin yanında son dönemde hızla yayılan şap hastalığı nedeniyle 81 ilde hayvan pazarları kapatıldı ve hastalık olan bölgelerde hayvan hareketleri durduruldu.
Bu yıl Kurban Bayramında artan hayvan hareketleri hastalık mihraklarında artışa neden oldu. Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon, et ve süt veriminde azalma gibi ilk bulguları olan şap hastalığı koyun ve keçilerde daha hafif seyrediyor.
'BU YIL Kİ ŞAP VİRÜSÜ DAHA ÖLÜMCÜL VE TEHLİKELİ BOYUTTA'
Genellikle hastalığın ölüm oranı düşük olmakla birlikte bulaşma oranı yüksektir. Ancak Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre bu yıl görülen şap virüsü daha ölümcül ve tehlikeli boyutta seyrediyor. Hastalık sonucunda bazı bölgelerde üreticilerimiz hayvan kayıpları yaşıyor. Bunun yanında et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı üreticilerimiz ekonomik kayıplarla karşı karşıyadır.
Şap hastalığının en önemli nedeni sınırlarımızdan ülkemize yapılan kaçak canlı hayvan ve et girişleridir. Canlı hayvan ve etin kaçak yollarla ülkemize girmesi hem insan hem de hayvan sağlığı için son derece tehlikelidir.
Kaçakçılıkla topyekün mücadele edilmesi konusunda taviz verilmemelidir. Aksi takdirde hem insan hem de hayvan sağlığını tehdit eden bu risk ortadan kaldırılamaz, olası ekonomik kayıplarının önüne geçilemez.
Şap hastalığı ile mücadelede karantina ve aşı tedbirlerinin rolü çok önemlidir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayla; bu yeni hastalık tipinin yayılmaması için hızlı şekilde tedbir alındığı, hastalık çıkan bölgelerde yeterli miktarda aşı stoku mevcut olduğu ve sevkiyatın planlı bir şekilde sürdürüldüğü belirtilmiştir.
'KARANTİNA YÜZÜNDEN BORÇLAR BÜYÜYOR'
Hayvan pazarlarının ülke genelinde kapalı olması dolayısıyla hayvan satışının yapılamaması üreticilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçlarını ödemesini zorlaştırıyor. Bu nedenle üreticilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçları faizsiz olarak en az 1 yıl ertelenmelidir."