Gezi Parkı davası kapsamında 2017 yılından bu yana cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala, tutukluluğunun sekizinci yılında bir açıklama yayımladı. Kavala, yayımladığı mesajda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen hâlâ tutuklu olmasına dikkat çekerek, “Yargıçların ‘vicdani kanaat’ gerekçesiyle beni ömür boyu hapse mahkûm ettiklerini söylediler. Ancak insan haklarına ve hukuka saygının bu ülkede egemen olacağına dair inancımı sürdürüyorum.” ifadelerini kullandı.
Kavala, 2020’de sonuçlanan ilk Gezi davasında beraat ettiğini, ancak kararın bozulduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“2020 yılında ilk Gezi davası beraatle sonuçlanmıştı. Beraat kararında, 2019’daki AİHM kararında olduğu gibi, beni herhangi bir suçla ilişkilendiren bulgu olmadığı ayrıntılı biçimde açıklanmıştı. Ancak beraat kararı bozuldu, iki yıl sonra da yeni bir delil ortaya konulmamasına rağmen, yargıçlar ‘vicdani kanaatlerine göre’ karar verdiklerini ifade ederek beni hayat boyu hapis cezasına çarptırdılar.”
“CASUSLUK SUÇLAMASI, TANIMI DIŞINDA KURGULANDI”
Kavala, beraat ile mahkûmiyet arasındaki iki yıllık süreçte, tutukluluğunun “casusluk” suçlaması temelinde sürdürüldüğünü belirtti:
“Bu suçun konusu olan devletin gizli bilgilerini nereden ve nasıl elde ettiğim belirtilmeden, bu bilgilerin ne olduğuna dair hiçbir açıklama yapılmadan yasadaki tanımların dışında bir suç kurgulandı. Gezi davasından mahkûmiyet kararı verilince bu lekeleyici suçlama düşürüldü.”
“DOKUZUNCU YILIMA GİRERKEN UMUDUMU KORUYORUM”
Kavala, cezaevindeki dokuzuncu yılına girerken umudunu kaybetmediğini belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Cezaevinde dokuzuncu yılıma girerken, temel hukuk kurallarına riayet eden, insan haklarına ve insan haysiyetine saygı gösteren anlayışın ülkemizde de egemen olacağına inanmaya devam ediyorum.”
GEZİ DAVASI VE KAVALA’NIN YARGI SÜRECİ
İş insanı Osman Kavala, 2017 yılında tutuklanmış, 2019 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) “derhal serbest bırakılması” yönünde karar vermişti. Kavala, 2020 yılında Gezi Parkı davasında beraat etmiş, ancak karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. 2022 yılında yeniden görülen davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı.
Aynı davada yargılanan sivil toplum temsilcileri ise 18’er yıl hapis cezasına mahkûm edilmişti.




















