MEYRALEM Haber Sitesi

Sayfa Adresi : https://www.meyralemhaber.com/haber-detay/3953_turkiye-nin-ilk-iklim-yasasi-rant-sistemi-tartisma

GÜNDEM

Tümü

Türkiye’nin ilk iklim yasası rant sistemi tartışmasıyla yürürlükte... Havayı kirletemiyorsan hakkını sat başkası kirletsin

(1 Gün, 8 Saat önce) 61 İzlenme 0 Yorum
Türkiye’nin ilk iklim yasası, 2 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girdi. Kanun, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyuma ilişkin esasları içeriyor. İklim krizine ilişkin çalışan kurumların uyum faaliyetlerinin planlanması ve uygulanmasına dair yasal çerçevenin usul ve esaslarını kapsıyor.

İklim kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iklim krizine yönelik görüşülen ve kabul edilen ilk kanun olması sebebiyle büyük önem taşıyor. İlk iklim yasası olması sebebiyle ilgi ile karşılansa da iklim dernekleri ve muhalefet tarafından “somutlaşmamış” eksik yönleri, attığı “ticari adımlar” sebebiyle eleştiriliyor.
Kanunla birlikte Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulması, karbon piyasasının işletilmesi ve sera gazı emisyonlarının kontrolünün yeni bir çerçeveye oturtulması bekleniyor. İklim Değişikliği Başkanlığı, tüm sürecin ana düzenleyicisi olarak karşımıza çıkıyor.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) İklim ve Enerji Kıdemli Uzmanı Pınar Gayretli, kanunda emisyonların azaltılması konusunda somut bir hedef bulunmadığını söylüyor.

“Bir iklim yasasından beklenen ‘Türkiye bugünden itibaren emisyonlarını nasıl azaltacak?’ sorusuna yanıt yok. Bu konuda somut bir hedef yok” diyor.

EMİSYON TİCARET SİSTEMİ, “RANT SİSTEMİ”

Kanunda kömür ve fosil yakıtlardan çıkış için net bir takvim belirlemiyor. Buna karşılık, emisyonların sınırlanmasını öngören Emisyon Ticaret Sistemi kuruluyor.

Emisyon ticareti, bir ülkenin veya şirketin atmosfere saldığı yani emisyon yaptığı sera gazı miktarını sınırlandırmayı amaçlayan bir piyasa mekanizması.

Muhalefet milletvekilleri tarafından sert bir dille eleştirilen bu sistem, yasada öngörülen somut bir emisyon azaltma hedefi olmaması sebebiyle “ticari bir sistem” olarak değerlendiriliyor.

Pınar Gayretli, somut bir emisyon azaltma hedefininin olmaması sebebiyle Emisyon Ticaret Sistemi’ nin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını söylüyor.

“Sizin bir emisyon azaltma hedefiniz olur ve sistem o yönde çalışır. Bizim şu anda emisyon azaltımına dair hiçbir hedefimiz olmadığı için üst sınırı acaba gerçekten emisyonların azaltılabileceği kadar düşük belirleyecekler mi? Eğer bu sınırı düşük belirlemezlerse zaten bu sadece ticari bir sistem olur.” diyerek açıklıyor.

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, bu sistemin sermayeye, özellikle 5-6 şirketin karlılığına yarayacak bir “rant mekanizması” daha oluşturduğunu söylüyor.

“Sektörün ihtiyacına, iklim değişikliği konusundaki paydaşların görüşüne başvurulmadan, istişare edilmeden, birkaç şirketin karlılığı için getirilen bir yasa daha oldu.” diyor..

Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanı Murat Kurum kanun teklifinin kabul edilmesinin ardından yeşil kalkınma ve iklim krizinin olumsuz etkilerinden korunarak sanayi ve ticarette güçlenme konularına vurgu yapmıştı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Kurum, “Hem ticarette, sanayide ve üretimde en güçlü şekilde en güçlü noktaya koşacağız hem de memleketimizi her türlü çevre felaketinden ve iklim krizinin getirdiği olumsuz etkilerden koruyacağız” dedi.

Gayretli, bu sistemin mevcut koşullarda yeşil kalkınma vizyonuna katkısının sınırlı olacağını söylüyor.

“Ne yazık ki yeşil büyüme vizyonuna da yaramayacak bu. Evet, belki de bu işi hiç yapmayan şirketlere yarayacak. Sadece şirketlere yarayacak demek de doğru değil. Emisyon Ticari Sistemi'nden emisyon hakkı satın almak için şirketler para ödemek zorunda kalacaklar. Bu Emisyon Ticaret Sistemi gelirleri iklim kriziyle mücadele ve uyum için kullanılırsa bu aslında iyi bir finansman sağlayabilir. Ama biz şu anda kanuna baktığımızda bu konuda net bir şey göremiyoruz.” diye açıklıyor.

“SERA GAZI SALINIMI SERMAYE İNSİYATİFİNE BIRAKILIYOR”

İklim Adaleti Koalisyonu Temsilcisi Deniz Gümüşel, İklim Yasaları ile asıl amacın emisyonların azaltılması olduğunu, ancak bu düzenleme ile mevut salınımların azaltılmasının mümkün olmadığını söylüyor.

“Diyelim sizin 100 birim hakkınız var, 90 birim saldınız, o salmadığınız miktarı başka bir şirkete satabiliyorsunuz. Karbon fiyatı şirketlerin ödemek istemeyeceği kadar yükselmediği takdirde 100 birim salmaya devam edeceksiniz. Yani bir azalma olmayacak.”

İklim krizi ile mücadele için emisyonların en kısa sürede azaltılması gerektiğini belirten Gümüşel, bir an önce harekete geçmek gerektiğini söylüyor.

“İklim acil durumu var. Ülkelerde iklim acil durum ilanları yapılıyor. Bir an önce iklim krizine yönelik eylem almak açısından bu çağrılar çok önemli. Ancak Türkiye’ şu anda bu sistem sermayenin insiyatifine bırakılmış durumda. Sermayenin bir borsa mantığı ile düzenlemesine izin vermeyecek kadar acil bir durumumuz var.” diyor.

YOL HARİTASINDA EKSİKLİKLER VAR

Kanunda eleştirilen önemli konulardan biri de görevlendirilen kurumların yetki ve sorumluluklarının çerçevesinin ilgili maddelerce çizilmemiş olması.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı’ndan Pınar Gayretli, kanunun amacına uygun hareket edecek yapıyı oluşturmadığını söylüyor.

“Yani aslında kurumlara bir görevler veriyor ama ne görev verdiği belli değil. Kurumlar planlarını yapar, faaliyetlerini belirler, stratejilerini ortaya koyar şeklinde ibareler var ancak bunları neye göre yapacakları belirtilmemiş.” diye açıklıyor.

İklim krizi ile mücadelede emisyon azaltma hedeflerini gerçekleştirirken halkın çıkarlarını da koruyan adil geçiş sistemi konusunda da eksiklikler olduğu belirtiliyor.

Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, uzun vadeli yol haritasında eksiklikler olduğunu söylüyor.

“Kanun, uzun vadeli iklim stratejisini ve iklim hedeflerini düzenleme görevini kısa ve orta vadeli politikalara bırakıyor. Tam tersine, İklim Kanunu çerçeveyi, gidilecek yolu belirlemeli. Hayata geçireceği somut ara hedeflerini ve bu hedeflere yönelik önlemleri, eylem ve sorumlulukları buna göre detaylandırmalı.” şeklinde açıklıyor.

KARBON PİYASASI KURULU

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı başkanlığında çalışacak Karbon Piyasası kurulu bu noktada en önemli kurumlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Kurul; ilgili yedi bakanlığı temsilen birer bakan yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı, Sermaye Piyasası Kurulu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu başkanları ile İklim Değişikliği Başkanı tarafından oluşturuluyor.

İklim ve Çevre dernekleri bu kurulda kamuoyunun çıkarlarlarını ve sivil toplumun görüşlerini yansıtan bir görüş olmasını eleştiriyor.

Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, bu yasanın yapım sürecine yıllardır katkıda bulunmak istediklerini söylüyor.

“2021 yılından beri bu yasanın yapım sürecine katkı ve görüş vermek istedik ancak diyalog kanalları hep kapalı kaldı “ diyor.

 


YORUMLAR

Yorum Yaz
Bu habere daha önce yorum yapan olmadı.
Şimdi ilk yorumu sen yaz.!
ARŞİV
GAZETE MANŞETLERİ
KARİKATÜR KÖŞESİ
ANKETLER
Aydın Büyükşehir Belediyesinin Çalışmalarından Memnun musunuz?
Bu ankete toplam 23 kişi katıldı.